Dünyevi olarak adlandırdığımız bu materyal dünyaya ne kadar bağlı olduğumuzu, mutluluklarımız ve ne kadar farklı olsalarda, benzer olarak nitelendirebileceğimiz yahut bizi mutluluğa götürdüğünü söyleyebileceğimiz sevgi, huzur, umut gibi duyguların yerine, genel olarak tek bir başlıkta toplayabileceğimiz acı gösterir.
Dikkatlice incelediğimde ise, mutluluğun dışındaki her bir duygu kırıntısının acı olarak nitelendirilebileceğini farkediyorum. Ve mutluluk dediğimiz kavramın da zaten, anlık ve adlandırılamayan, açıklanamayan bir hisler karmaşası olduğunu düşünüyorum.
Hayatımızı dikkatlice gözden geçirdiğimizde ise, aslında hiçbir zaman bilemeyeceğimiz bir gelecek için didinip durduğumuzu çok kolay bir şekilde farkedebiliriz. Fakat zaman dediğimiz ilizyonun içinde hayatlarımızı bile kaybetmiş bir durum içindeyken, inceleme yapma fırsatını bulamıyoruz.
Geçmişte yaşanan her bir olayın, daha sonradan incelendiğinde doğru ya da yanlış olarak nitelendirilmesi de bu incelemeyi yapmaktan yoksun olduğumuzdandır. Oysa bu inceleme ile, hissiyatlarımızın ardına bakabiliriz ve geçmişte yanlış olarak nitelendirdiğimiz her şeyi, aslında eylemi gerçekleştirirken doğru olarak nitelendirdiğimizi görürüz. Çünkü gerçekleştirmeyi düşündüğümüz hiç bir şeye yanlış gözüyle bakmayız. Dil ve hareket yoluyla, bazı hareketlerimizin yanlış olduğunu yaparken bildiğimizi söylesek bile bu doğru değildir.
Bu durum bizleri çok daha farklı bir konuya getirmektedir. Geçmişte yapılan her şeyin doğru olarak nitelendirilmesinin dışında, gelecekte olacağını söylediğimiz her şeyin de yanlış olacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Düşüncelerimiz bile bizleri hareketlerimizin ardından takip ederken, saniyeler sonrasında olabilecek şeyleri söyleyebilme yetisinden yoksun varlıklarız. Limitli algılarımız sayesinde gelecek konusunda yargılara varsak da, bütün bu yargılar yalnızca, alışmış olduğumuz sonuçların yansımalarıdır. Evren diye nitelendirdiğimiz bu boyut içindeki her şeyi bilmediğimiz için, herhangi bir evrensel üzerine konuşmamız doğru değildir. Bir şeyin doğruluğunu zamana ve mekana yaymamız bu kısıtlı bilgi yüzünden imkansızdır. Basit bir örnekle, şu an yaşadığımız zaman ve mekan içinde yer çekiminden bahsedebiliyor olmamız, bir kaç saniye sonra o kavramın halen hayatımızda olacağını söyleyebileceğimiz anlamına gelmez. Çünkü insan içinde bulunduğu bütün olasılıkları göremez. Dünya'dan daha büyük bir meteorun, aklımızın almadığı bir hız ile dünyamızın yakınlarından geçmesi bütün yer çekimi dengesini bozmaya yetecektir ve hatta bütün güneş sistemimizi bulunduğu sistemden koparıp savurabilecek güce sahiptir. Bu olasılığı aklımız almadığı için, yani alışkanlıklarımızın kurbanı olduğumuz için, yer çekiminin gün içinde bizi etkilemeye devam edeceğini düşünerek yaşarız.
Bilimsel kavramlar, aksiyomlar, hipotezler, formüller, kanunlar ve daha niceleri yalnızca hayatlarımızı kolaylaştırmak adına, hayatımızı yaşadığımız zamana ve mekana uyarlanmış ortalama değerlerdir. Doğrulukları gelecek için değil yalnızca şu anı içerir ve tekrar belirtmek istediğim gibi yalnızca ortalama değerler içerir. Mükemmel bir eşitlikten bahsedemeyeceğimiz dünyamızın içinde, matematik formulleri de, fizik kanunları da sadece sanallıklarda doğruluk kazanır. Gerçeğe uygulanamaz. Yalnızca pratikte geçerlidirler.
Doğru olarak nitelendirdiğimiz her şey, kısacası bilgi dediğimiz kavram yalnızca içinde yaşadığımız zaman ve bulunduğumuz mekanı içerir. Geçmişin yanlışlığından bahsetmek yahut gelecek hakkında tahminlerde bulunmak yanlıştır.
Kısacası "Carpe Diem" nihohahahaha!
Perşembe, Haziran 18
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Blog Hakkında
"Phil Newlings" seri can sıkıntısı sonucu oluşmuş, plansız programsız, standarttan bağımsız, serbest akım düşüncesine serbestçe bağlı, hoşnutsuz davranışların tedirgin etmediği sürece var olabilecekleri bir yazı denemeleri bütünüdür.
Blogun adresiyle kurulabilecek bütün bağlantılar rastgelelik sendromu sonucu oluşmuştur. Bu blogta "gerçek felsefi" bilgiyi temin etmeniz garantisi yoktur. En nihayetinde yazarlar da okuyanlar gibilerdir. Her bir okuyucu, kendisi için en iyi olanı okumak konusunda yine kendi aklına güvenmeyi öğrenmiş olmalıdır.
Nihayetinde, okumak güzel bir eylemdir ve yazmak da güzel bir eylemdir.
Ayrıca, çok gezerken yolda okumaya vakit ayıran çok bilir.
Blogun adresiyle kurulabilecek bütün bağlantılar rastgelelik sendromu sonucu oluşmuştur. Bu blogta "gerçek felsefi" bilgiyi temin etmeniz garantisi yoktur. En nihayetinde yazarlar da okuyanlar gibilerdir. Her bir okuyucu, kendisi için en iyi olanı okumak konusunda yine kendi aklına güvenmeyi öğrenmiş olmalıdır.
Nihayetinde, okumak güzel bir eylemdir ve yazmak da güzel bir eylemdir.
Ayrıca, çok gezerken yolda okumaya vakit ayıran çok bilir.
Yazılmış olanlar
Etiketler
..
(1)
air
(1)
anaxagoras
(2)
anaximender
(4)
anaximenes
(2)
anselm
(1)
antik yunan
(3)
apeiron
(4)
atomists
(1)
atoms
(1)
belief
(1)
belirsiz
(1)
Benjamin Lee Whorf
(1)
Bilgi Teorisi
(1)
bilim
(1)
bilim dünyası hayvanları
(1)
bir kedi gördüm sandım
(1)
birey
(1)
change
(1)
christ
(1)
çeviri problemi
(1)
democritus
(1)
descartes
(2)
determinizm
(2)
dil problemi
(1)
din
(1)
diyalektik
(1)
doctrine of recollection
(1)
doğru
(1)
düşünceler
(1)
Edward Sapir
(1)
einstein
(1)
elma
(2)
Emek
(1)
empedokles
(1)
Erdağ
(1)
eşitlik
(2)
etik
(1)
evren
(1)
felsefe tarihi
(1)
fight club
(1)
fire
(1)
four element theory
(2)
greater
(1)
Güvenç
(19)
hakan
(13)
Hegel
(1)
her şey
(3)
heraklitus
(1)
hiçlik
(1)
hisler
(1)
hristiyanlık
(1)
hseri
(2)
indefinite
(1)
infinite
(1)
intro
(1)
irrasyonalite
(1)
Kant
(2)
kavram karmaşası
(3)
kozmoloji
(2)
leucippus
(1)
Linguistic
(1)
matematik
(2)
mekanizasyon
(1)
mekanize
(1)
Melissus
(2)
Minima Moralia
(1)
motion
(1)
Mustafa Amca
(1)
mutlak
(1)
nous
(1)
ortaçağ
(1)
ölüm
(1)
özgür irade
(1)
Parmenides
(2)
Perception
(3)
Plato
(2)
pratik
(1)
Protogoras
(1)
pythagoras
(1)
rasyonalite
(1)
realizm
(1)
Relativizm
(4)
seeds
(2)
sıraya geç
(1)
sonbahar
(1)
sonsuz
(1)
soru
(1)
şüphecilik
(1)
tanım
(2)
tanrı
(1)
tepki
(1)
thales
(3)
Theodor W.Adorno
(1)
Tibet
(1)
truth
(1)
tweety
(1)
uzak doğu
(1)
varlık
(2)
varolmak
(1)
varoluş
(1)
water
(1)
yasa
(1)
Yaz
(2)
yazma
(1)
Zaman
(1)
Zaman ve Mekan
(1)
Zeno
(2)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder