Ortaçağı kasıp kavuran, aşkın varlık kanıtlama çabası, felsefede büyük* bir yer tutmaktadır. Ve bu kanıt çabası, işin içine "varolmanın" bir özellik olarak atfedilmesiyle fena halde ilintili.
Bu noktadan dikkatle St. Anselm'e sıçrayacağız, ve onun Tanrı tanımındaki "kendisinden daha fazla* bir şey tasarlanamaz" cümlesiyle ilgili bir kaç ufak şey söyleyeceğiz.
Bir tanım yukarıdaki gibi ise, mantıksal olarak da bütün özellikleri barındıracak demektir ve bu bizi yine yukarıda belirtildiği gibi "varolmanın" kendisinin bir özellik olarak olmasıyla ilgili bir duruma getirecek.
Ama burda sıkıntı şu şekilde okumayla başlamaya fena halde meyilli. "varolma" bir özellik olarak var ise, bu özelliğe sahip olmamak mümkün müdür?
Ya da birazcık St. Anselm ağzıyla, "kendisinden daha az* bir şey tasarlanamaz" tanımını bir şey için yapacak olsam o şey nasıl bir şey olurdu?
Muhtemelen bütün özelliklerden sıyrılmış olması gerekirdi. Peki bu özelliklerin ne kadarından sıyrılabilir? Ve "varolma" özelliğinden sıyrılabilir mi?
Aslında mantıksal olarak "varolmak" zorunda olmayan bir şeyin tanımını yapmış bulunmaktayım.
Peki, "varolmak" özelliğine sahip olmayan, ya da varolmayan bir şeyin tanımı yapmış bulundum mu?
Basit felsefe sorusu; varolmayan şey nedir ve tanımını yukarıda vermiş olduğum varolmayan şey nedir?
Süreniz 600 yıl. İstediğiniz sorudan başlayabilirsiniz.
Meraklısına Kişisel Notlar
*1 "büyük" kelimesiyle "önemli" kelimeleri arasında farklar olabilir.
*2 "greater" kelimesinin dümdüz tercümesi olan "daha fazla" kelime öbeği, potansiyel terminolojik hata barındırmaya meyilli gibi durmaktadır. orjinali için "...which nothing greater can be conceived..."
*3 yukarıdaki tanımda geçen "greater" kelimesinin zıt anlamlısı olan "lesser" kelimesi.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Blog Hakkında
"Phil Newlings" seri can sıkıntısı sonucu oluşmuş, plansız programsız, standarttan bağımsız, serbest akım düşüncesine serbestçe bağlı, hoşnutsuz davranışların tedirgin etmediği sürece var olabilecekleri bir yazı denemeleri bütünüdür.
Blogun adresiyle kurulabilecek bütün bağlantılar rastgelelik sendromu sonucu oluşmuştur. Bu blogta "gerçek felsefi" bilgiyi temin etmeniz garantisi yoktur. En nihayetinde yazarlar da okuyanlar gibilerdir. Her bir okuyucu, kendisi için en iyi olanı okumak konusunda yine kendi aklına güvenmeyi öğrenmiş olmalıdır.
Nihayetinde, okumak güzel bir eylemdir ve yazmak da güzel bir eylemdir.
Ayrıca, çok gezerken yolda okumaya vakit ayıran çok bilir.
Blogun adresiyle kurulabilecek bütün bağlantılar rastgelelik sendromu sonucu oluşmuştur. Bu blogta "gerçek felsefi" bilgiyi temin etmeniz garantisi yoktur. En nihayetinde yazarlar da okuyanlar gibilerdir. Her bir okuyucu, kendisi için en iyi olanı okumak konusunda yine kendi aklına güvenmeyi öğrenmiş olmalıdır.
Nihayetinde, okumak güzel bir eylemdir ve yazmak da güzel bir eylemdir.
Ayrıca, çok gezerken yolda okumaya vakit ayıran çok bilir.
Yazılmış olanlar
Etiketler
..
(1)
air
(1)
anaxagoras
(2)
anaximender
(4)
anaximenes
(2)
anselm
(1)
antik yunan
(3)
apeiron
(4)
atomists
(1)
atoms
(1)
belief
(1)
belirsiz
(1)
Benjamin Lee Whorf
(1)
Bilgi Teorisi
(1)
bilim
(1)
bilim dünyası hayvanları
(1)
bir kedi gördüm sandım
(1)
birey
(1)
change
(1)
christ
(1)
çeviri problemi
(1)
democritus
(1)
descartes
(2)
determinizm
(2)
dil problemi
(1)
din
(1)
diyalektik
(1)
doctrine of recollection
(1)
doğru
(1)
düşünceler
(1)
Edward Sapir
(1)
einstein
(1)
elma
(2)
Emek
(1)
empedokles
(1)
Erdağ
(1)
eşitlik
(2)
etik
(1)
evren
(1)
felsefe tarihi
(1)
fight club
(1)
fire
(1)
four element theory
(2)
greater
(1)
Güvenç
(19)
hakan
(13)
Hegel
(1)
her şey
(3)
heraklitus
(1)
hiçlik
(1)
hisler
(1)
hristiyanlık
(1)
hseri
(2)
indefinite
(1)
infinite
(1)
intro
(1)
irrasyonalite
(1)
Kant
(2)
kavram karmaşası
(3)
kozmoloji
(2)
leucippus
(1)
Linguistic
(1)
matematik
(2)
mekanizasyon
(1)
mekanize
(1)
Melissus
(2)
Minima Moralia
(1)
motion
(1)
Mustafa Amca
(1)
mutlak
(1)
nous
(1)
ortaçağ
(1)
ölüm
(1)
özgür irade
(1)
Parmenides
(2)
Perception
(3)
Plato
(2)
pratik
(1)
Protogoras
(1)
pythagoras
(1)
rasyonalite
(1)
realizm
(1)
Relativizm
(4)
seeds
(2)
sıraya geç
(1)
sonbahar
(1)
sonsuz
(1)
soru
(1)
şüphecilik
(1)
tanım
(2)
tanrı
(1)
tepki
(1)
thales
(3)
Theodor W.Adorno
(1)
Tibet
(1)
truth
(1)
tweety
(1)
uzak doğu
(1)
varlık
(2)
varolmak
(1)
varoluş
(1)
water
(1)
yasa
(1)
Yaz
(2)
yazma
(1)
Zaman
(1)
Zaman ve Mekan
(1)
Zeno
(2)
1- Aslında ingilizcesi "which nothing lesser can be conceived" yani "o ki daha azı algılanamaz" cümlesini açmaya çalıştığımızda, daha az olan şeyden bahsettiğimizde zaten algılanmaması gereken bir şeyden bahsetmiş oluyoruz ki bu da o varlığın bütün özelliklerden arınmış olduğunu, yani bir varlık olmadığını söylemiş bulunuyoruz. Bu noktada varolmak özelliğine sahip olmayan bir şeyden zaten bahsetmeyeceğimiz anlamına gelir ki, zaten varolmayan, yani algılanmayan bir şeyin tanımı da olmaz.
YanıtlaSilTanım dediğimiz şey, kullanmakla yükümlü olduğumuzu düşündüğümüz dilin bir problemidir. İnsanoğlu bir şeyin ne olduğu ile ilgilenir ve bu noktada ona bir tanım verir. Ve aynı şekilde insanoğlu varolduğunu düşündüğü her şeyi tanımlamaya çalışır. Bu tanım da aslında var olduğu düşünülen bir şeyi tanımlamak üzerine kurulur. Fakat aynı tanım gereği o varlığın aslında bir varlık olmadığı, alıglanamayacak olduğu gerçeğini düşündüğümüz zaman, aslında bu olmayan şey için yapılan tanım da bu gerçek farkedildiği anda tanım olma özelliğini yitirir ve anlamsız bir cümleye dönüşür. Yani cevap olarak; hayır, bur varolmayan bir şeyin tanımı değildir. Tanım varlıklar için yapılır.
2- Varolmayan şey nedir gibi kendi içinde çelişkiler barındıran bir soru zaten kendi kendini açıklar. 1. soruda da cevapladığım üzere, var olmayan bir şey, bir şey değildir ve bahsinin geçmesi, varolmadığı anlaşıldıktan sonra gereksizdir. Ve yine 1. soruda cevapladığım üzere yukarıda verilen bir tanım değildir bu da ikinci sorunun devamında sorulan ikinci soruyu geçersiz kılar.
Saygılarım, h.
g.
a reply to "güvenç"; on the behalf of the "olmayan"
YanıtlaSil"varlığın bütün özelliklerden arınmış olduğunu, yani bir varlık olmadığınısöylemiş bulunuyoruz. Bu noktada varolmak özelliğine sahip olmayan bir şeyden zaten bahsetmeyeceğimiz anlamına gelir ki, zaten varolmayan, yani algılanmayan bir şeyin tanımı da olmaz."
tanımın kendisi de varolmayan yani algılanmayan bir şeydir, lakin varoluşu başka bir koşulla mümkün kılınmış bulunmaktadır.
şimdi bana çıkıp da tanım yok diyemezsin, ne de olsa tanımdan bahsetmiş bulunmaktasın.
ben de tanımını vermiş olduğum şeyden bahsediyorum zaten.
2- "Tanım varlıklar için yapılır." öncesinde terminolojik olarak varlık derken neyi kastettiğini söylemek durumunda kalmanı istiyorum.
cancağızım.
h.
Terminolojik olarak, varlık der iken, ontoloji yapmaya çalışıyorum. Yani var olduğundan bahsediyorum. Oysa tanımdan bahsederken tamamiyle bilgi olmaktan, yani algılanabilir olmayandan bahsediyorum. Tanım yok demiyorum, fakat ontolojik olarak, bahsi geçen şey bir varlık statüsüne ulaşamadığı için, tanımı da bu argümana ulaştıktan sonra gereksiz kalıyor diyorum.
YanıtlaSilHadi bakalım =)
g.
"bu varolan “şey” maddesel, inorganik, manevi, organik, ruhsal, ideal, bir şey olabilir."
YanıtlaSil"varlık, var olduğu söylenebilen herhangi bir şeydir."
"olmayan'da varlıktan hala birşeyler vardır.varlık asla tümüyle yok olmaz. aksi halde "hareket" olmazdı [öyle ya..] "olmayan" büsbütün "hiç" değildir."
ve son olarak
"ex nihilo nihil fit"
Bahsi geçen maddesel, inorganik, manevi, organik, ruhsal, ideal bir şey, zaten algılanabilir olduğunda bu boyutlara ulaşıyor. Bu noktada, yine de algılanamayan bir şey, yok demek oluyor. Bu bahsi geçen "şey" in inanılan da olduğunu söyleyebiliriz rahatlıkla. İnanılır olduğu noktada da var olduğu söylenebilir çünkü inanıldığı noktada algılanır bir şey haline gelir.
YanıtlaSilOlmayan'a gelecek olursak, olmayan varlık olarak nitelendirilemez, zira olmayan'nın olamamak dışında bir özelliği yoktur ki olmamak da bir özellik değildir. Yani olmamak, o "şey"i algılanamaz kılar ki bu algılanamazlık da o "şey"i bir "şey" olmaktan çıkarır.
Ve bu bağlamda hareket yine de var olur. Çünkü algılanır, bir hiç değildir.
Yani hiçbir "şey" den hiçbir "şey" gelir. Ve bu noktada bir "şey"den bahsedilemeyeceği için de, yalnızca bir dil oyunu, dilin boşluk dordurma oyunu olarak kalır hayatlarımızda.