İddialı bir başlık olduğunun farkındayım. Ama yine de deneysel bir çaba göstermek istiyorum açıkçası.
EŞİTLİĞİN İMKANSIZLIĞI
Bu sonuçlara ulaşabilmek için öncelikle bahsetmem gereken şey eşitliğin imkansızlığıdır. Mantıksal çıkarımlar ve gözlemler göstermektedir ki, doğa üzerinde keskin hatlara sahip olmasına karşın, "düz" olan hiçbir şeyin bulunabilmesi mümkün değildir. Bütün maddeleri oluşturan şeylerin atomlar olduğunu söyler fizikçiler. Daha da ayrıntıya inerek atomlardan da küçük tanecikler olduğunu da söylüyorlar. Açıkçası çok fazla bilgi sahibi olmama rağmen, ne kadar birleşim yaşayan atomların rastgele birleşmediği açık olsa da, birleşim esnasında aldıkları şeklin ve serbest olarak dolaştıkları şeklin sürekli olarak değişmekte olduğu bilinmektedir. En basitinden, atomun etrafında dönmekte olan elektronlar, devamlı bir hareket içinde oldukları için, biz ne kadar onları düzgün ve hareketsiz görsek de, şekilleri belirsizdir, değişir. İki eş madde, ne kadar muntazam ve muazzam benzerlikte kesilip, bu iki maddeye ne kadar muntazam ve muazzam şekil verilirse verilsin, bu iki eş maddenin birbirlerinin aynısı olması imkansızdır. Kastettiğim eşlik yalnızca maddeyi oluşturan atomların içindeki proton ve nötronlardan ileri gelmektedir.
Kısacası biz ne kadar bunu farkedemiyor olsak da, bu ne kadar bizim gözlerimiz için yeterli olmasa da, doğa kendi içinde, birbirinin aynı olan iki tane varlığın var olmasına izin vermez.
BİR ARAÇ OLARAK MATEMATİK
İkinci temel kabülüm ise matematiğin bir araç olarak kullanılma zorunluluğudur. Matematik yalnızca teoriler ve kabüller üzerine kurulu bir daldır. Yani yalnızca yazıdır. Matematik, teorik olarak, her şeyin kusursuz olduğu bir evrende, yani tamamen düşünsel düzeyde işler. Bütün matematik formülleri soyut kavramlar olan rakamlar üzerinden işlemektedir. Sayılar matematiği oluşturan temel faktörlerdir. Matematik onların çeşitli kombinasyonlarını kullanarak çeşitli formüller oluşturur.
Gelmek istediğim nokta ise şu; her türlü bilim dalı yahut pratik alanlar, matematiğin formüllerini bir "şey"in üzerinde uygularlar. 1+1=2 yalnızca düşünsel bir ifadedir ve yalnızca düşünsel düzeyde mükemmellik gösterir. Fakat "1+1=2" yi pratik seviyede uygulayabilmek için bir rakamına sıfat olarak kullanabileceğimiz bir isim eklemek zorundayızdır. Mesela "1 elma + 1 elma = 2 elma". Eğer matematik, üzerinde uygulanabileceği bir madde, bir isim bulamazsa, düşünce olmaktan ileriye gidemez.
PRATİK MATEMATİĞİN İMKANSIZLIĞI
Aslında varmak istediğim sonuç çok basit bir şekilde görülebiliyor. Doğada birbirinin aynı olan iki şeyin bulunmasının imkansız olduğunu da söyledikten sonra, iki tane elma sözünü söyleyemiyoruz. Hızlı bir giriş yaptım, hemen açıklıyorum:
"1+1=2" örneğine hemen geri dönelim. Eşitsizliğin imkansızlığından yola çıktığımızda, doğa üzerinde eşit iki tane elma olamayacağını da söylemiş bulunuyoruz. Dilsel olarak, elma sözcüğüne atfettiğimiz genellemeler olmasına rağmen (kırmızı yahut yeşil olma, yuvarlak bir görünüme sahip olma vb.) aslında hiçbir elma aynı değildir. Matematiksel olarak, iki şey üzerinde aynı işlemi yapabilmek için ise, o iki şeyin birbirinin aynı olması gerekir. Düşünsel olarak bu mümkündür fakat, pratik olarak baktığımızda 1 elma + 1 elma gibi bir toplama yapmaya çalıştığımızda elmalar birbirinden farklı olacağı için sonuca 2 elma deme gibi bir şansımız yoktur. Bu da matematiği kullanan bütün pratik alanları yanlışlığa sürükler.
BİLİMİN VARSAYIMLARI
Bilim bu gerçeğin farkındadır elbette ki. Matematiği kullanan bütün pratik alanlar, kurdukları formülleri, teorileri bu durumun bilincinde olarak, varsayımsal olarak yaparlar. Yani, birbirinin aynı olmayan her "şey"i, birbirinin aynıymışçasına alarak, pratik alanlar için kabul edilebilir bir hata payı kullanırlar. Yani, kurulan bu teorilerin hepsi, hem de hepsi, yanlışlığı baştan kabul edilen yasalardır ve buna göre uygulanırlar.
Kısacası teorik olarak kurulan matematik, araç olarak kullanıldığında evrensel bir yanlışa yol açar. Bütün matematik yasaları ve bu matematik yasaları tarafından oluşturulmuş bütün yasalar aslında yanlıştır, yanlışlanabilir...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Blog Hakkında
"Phil Newlings" seri can sıkıntısı sonucu oluşmuş, plansız programsız, standarttan bağımsız, serbest akım düşüncesine serbestçe bağlı, hoşnutsuz davranışların tedirgin etmediği sürece var olabilecekleri bir yazı denemeleri bütünüdür.
Blogun adresiyle kurulabilecek bütün bağlantılar rastgelelik sendromu sonucu oluşmuştur. Bu blogta "gerçek felsefi" bilgiyi temin etmeniz garantisi yoktur. En nihayetinde yazarlar da okuyanlar gibilerdir. Her bir okuyucu, kendisi için en iyi olanı okumak konusunda yine kendi aklına güvenmeyi öğrenmiş olmalıdır.
Nihayetinde, okumak güzel bir eylemdir ve yazmak da güzel bir eylemdir.
Ayrıca, çok gezerken yolda okumaya vakit ayıran çok bilir.
Blogun adresiyle kurulabilecek bütün bağlantılar rastgelelik sendromu sonucu oluşmuştur. Bu blogta "gerçek felsefi" bilgiyi temin etmeniz garantisi yoktur. En nihayetinde yazarlar da okuyanlar gibilerdir. Her bir okuyucu, kendisi için en iyi olanı okumak konusunda yine kendi aklına güvenmeyi öğrenmiş olmalıdır.
Nihayetinde, okumak güzel bir eylemdir ve yazmak da güzel bir eylemdir.
Ayrıca, çok gezerken yolda okumaya vakit ayıran çok bilir.
Etiketler
..
(1)
air
(1)
anaxagoras
(2)
anaximender
(4)
anaximenes
(2)
anselm
(1)
antik yunan
(3)
apeiron
(4)
atomists
(1)
atoms
(1)
belief
(1)
belirsiz
(1)
Benjamin Lee Whorf
(1)
Bilgi Teorisi
(1)
bilim
(1)
bilim dünyası hayvanları
(1)
bir kedi gördüm sandım
(1)
birey
(1)
change
(1)
christ
(1)
çeviri problemi
(1)
democritus
(1)
descartes
(2)
determinizm
(2)
dil problemi
(1)
din
(1)
diyalektik
(1)
doctrine of recollection
(1)
doğru
(1)
düşünceler
(1)
Edward Sapir
(1)
einstein
(1)
elma
(2)
Emek
(1)
empedokles
(1)
Erdağ
(1)
eşitlik
(2)
etik
(1)
evren
(1)
felsefe tarihi
(1)
fight club
(1)
fire
(1)
four element theory
(2)
greater
(1)
Güvenç
(19)
hakan
(13)
Hegel
(1)
her şey
(3)
heraklitus
(1)
hiçlik
(1)
hisler
(1)
hristiyanlık
(1)
hseri
(2)
indefinite
(1)
infinite
(1)
intro
(1)
irrasyonalite
(1)
Kant
(2)
kavram karmaşası
(3)
kozmoloji
(2)
leucippus
(1)
Linguistic
(1)
matematik
(2)
mekanizasyon
(1)
mekanize
(1)
Melissus
(2)
Minima Moralia
(1)
motion
(1)
Mustafa Amca
(1)
mutlak
(1)
nous
(1)
ortaçağ
(1)
ölüm
(1)
özgür irade
(1)
Parmenides
(2)
Perception
(3)
Plato
(2)
pratik
(1)
Protogoras
(1)
pythagoras
(1)
rasyonalite
(1)
realizm
(1)
Relativizm
(4)
seeds
(2)
sıraya geç
(1)
sonbahar
(1)
sonsuz
(1)
soru
(1)
şüphecilik
(1)
tanım
(2)
tanrı
(1)
tepki
(1)
thales
(3)
Theodor W.Adorno
(1)
Tibet
(1)
truth
(1)
tweety
(1)
uzak doğu
(1)
varlık
(2)
varolmak
(1)
varoluş
(1)
water
(1)
yasa
(1)
Yaz
(2)
yazma
(1)
Zaman
(1)
Zaman ve Mekan
(1)
Zeno
(2)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder